Bilesikgiller familyasindandir. Anayurdu Sibirya'dir. Türklerin Ortaasya'dan göçleriyle Iran ve Anadolu'ya getirilmis, Haçli seferleriyle Avrupa'ya götürülmüs; daha sonra oradan dünyaya yayilmistir. Günümüzde Avrupa'da büyük ölçüde kültürü yapilmakta, ülkemizde de Ankara, Gaziantep, Urfa ve Erzurum'daki bazi bahçelerde yetistirilmektedir. 60-120 cm. boylanabilen, keskin ama hos kokulu, dayanikli çokyillik çalimsi bitkidir. Yuvarlak kesitli ve dallara ayrilan yapili gövdesi açik yesil renklidir; oysa bitkinin tabanina dogru gövde kahverengilesir. Yapraklari ince, uzun ve parlak yesil renklidir. Yaprak altinda bulunan yag bezeleri biberimsi aci tadi olan güzel bir koku yayarlar. Çiçekleri küre biçimli, küçük ve yesilimsi beyaz renkli olur. Iki önemli türünden Fransiz tarhunu (A. dracunculus) ilkbaharda yapraklari bölünerek, Rus tarhunu (A. dracunculoides) ise tohumlari ekilerek çogaltilir.
Tarhunun yaprakli dallari iyot, mineral tuzlar, A ve C vitamini yönünden zengindir. Körpe ya da kurutulmus yapraklari pek etkili çesnisi nedeniyle, Fransizlarinki gibi dünyanin en seçkin mutfaklarinda baharat olarak bolca kullanilmaktadir.
Tibbi Etkileri ve Kullanimi
Bitkinin tibbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri söylece özetlenebilir:
• Zararsiz ve etkili bir istah açicidir.
• Sindirim salgilarini artirarak sindirimi kolaylastirir.
• Mide ve bagirsak gazlarini söktürücüdür.
• Idrar söktürücüdür.
• Güçlendirici tonik etkisi vardir.
Bütün bu etkileri saglamak üzere, yapraklari, bitki çiçek açmadan önce toplanip gölge ve havadar bir yerde özenle kurutulur. 1-2 tatli kasigi kuru yaprak üzerine 1 bardak kaynar su dökülüp 10-15 dakika süreyle demlendirilerek bir infüzyon hazirlanir. Bu infüzyon günde üç kez birer bardak içilir.