Diğer Adları:
Devetabanı, Farfaraotu, Kabalak, Kavalak
Bilesikgiller familyasindandir. Tüm Avrupa'da yaygin olup ülkemizde de gevsek topraklarda ve nemli tepe sirtlarinda yetisen, çokyillik dayanikli otsu bitkidir. 10-30 cm. boylanabilen öksürükotunun küçük çiçekleri, ilkbaharin basinda yapraklarindan önce görünür ve uzun sap üzerinde tek tek sari renkli olarak açarlar. Yesil renkli yapraklarinin kenarlari disli ve altlari gri renktedir, beyaz renkli uzun ve sik tüylerle kaplanmistir. Bitki, döktügü küçük tohumlarla çogalir, iyice yayilip bulundugu topragi sarabilir.
Tibbi Etkileri ve Kullanimi
Bitkinin tibbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri söyle siralanabilir:
• Öksürügü kesici, solunum yollari rahatsizliklarinda gögsü yumusaticidir.
• Balgam söktürücüdür.
• Yaprak ve çiçekleri içerdigi yapiskan bitki sivisi ile kronik ve akut bronsite karsi etkilidir. Bronslari açar. Solunum yollarindaki duyarli mukoza zarini baska hastaliklardan korur.
• Bogmaca ve astimda rahatlaticidir.
• Nezle ve gribe karsi etkili olur.
Bu etkilen saglamak üzere, bitkinin çiçekleri tam açmadan önce toplanip gölgede özenle kurutulur. Yapraklan ilkbahar sonu ile yaz basinda toplanip kiyilir ve kurutulur. Infüzyonunu hazirlamak üzere 1-2 tatli kasigi kuru yaprak-çiçek karisimi üzerine 1 bardak kaynar su dökülür. 10 dakika süreyle demlendirmeden sonra hazirlanan infüzyon, günde üç kez, sicak olarak birer bardak içilir.
• Öksürükotu çiban, yara ve apselere karsi iyilestirici olarak kullanilir. Bunun için körpe yapraklari toplanip ezilerek yara lapasi hazirlanir ve bu lapa, distan uygulanir.